Düzenlemelerin çalışan ve emekli yoksulluğunu kalıcı hale getireceği savunuluyor: Esnek düzen kaygısı

Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda yer alan esnek çalışma modellerine yönelik hazırlıklar, hem özel sektör hem de kamu çalışanları arasında kaygılara yol açıyor. Bu düzenlemeler, özellikle sendikalar tarafından, çalışanların tercihlerinden ziyade siyasi ve idari çıkarlara hizmet edebileceği ve yeni bir güvencesizlik dalgası yaratabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor. Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Ahmet Karagöz, hazırlıkların kamuda istihdam rejimini siyasi ve ideolojik ihtiyaçlara göre yeniden şekillendirmeyi amaçladığını savunuyor. "Yarı sigorta-yarı ücret" gibi uygulamalarla sosyal güvenlik haklarının gasp edileceğini, kadın istihdamının ise bu durumdan olumsuz etkileneceğini belirtiyor. Karagöz, evden veya yarı zamanlı çalışmanın kadınları yeniden ev içine hapsetmesine ve cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmesine dikkat çekiyor. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ise, kamuya alımların sadakat ve itaat ilişkisine dayanacağı uyarısında bulunuyor. Yıldırım, oy devşirme amacıyla seçimler öncesinde geçici kamu alımlarının artabileceği ve çalışma alanının iktidarın oy toplama alanına dönüşebileceği endişesini dile getiriyor. Esnekliğin sadece stratejik uzmanlık gerektiren pozisyonlarla sınırlı kalması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, aksi takdirde kamu hiyerarşisinin bozulacağını, liyakatli kadrolar için mobbing aracına dönüşeceğini, iş güvencesinin sarsılacağını ve emek-ücret dengesinin bozulacağını ifade ediyor. Çalışma ekonomisi uzmanı Av. Murat Özveri, programda öne sürülen "sosyal güvenlik mevzuatının değişen iş gücü piyasası koşullarına uyumlu h... devamını okumak için uygulamayı indirin