News Image

AK Parti 'Terörsüz Türkiye' raporunu TBMM'ye sundu

Author Image
Trt Haber
13 saat önce
YoyoFeed Özetledi

AK Parti, "Terörsüz Türkiye" başlıklı kapsamlı bir raporu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sundu. Rapor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde "devlet ve millet projesi" olarak tanımlanan "Terörsüz Türkiye" hedefini vurguluyor ve bu hedefe ulaşmak için atılan adımları, çözüm arayışlarını ve hukuki düzenlemeleri detaylandırıyor. Raporda, Kürt meselesinin bir "demokratikleşme" meselesi olarak ele alındığı ve Türkiye'nin kendi sorun çözme yeteneğini artırma çabası olduğu belirtiliyor. AK Parti'nin kuruluşundan bu yana attığı demokratikleşme adımları ve "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" gibi çözüm girişimleri raporda yer alıyor.

Raporun önemli bir bölümü, terör örgütünün silah bırakması, kendini tasfiye etmesi ve sona ermesinin devlet tarafından tespit ve teyit edilmesinin sürecin en kritik noktası olduğunu vurguluyor. Bu tespit ve teyit olmadan hiçbir ileri aşamaya geçilmemesi gerektiği, sürecin şeffaf olması ve devlet kurumları arasında koordinasyonla objektif kriterlere bağlanması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, terörün tasfiyesini istemeyen iç ve dış unsurların süreci sabote etme girişimlerine karşı devletin kurumsal iletişim ve stratejik koordinasyon ile hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor. Şehit ailelerini ve gazileri rahatsız edecek adımlara müsaade edilmeyeceği, şiddet çağrıları ve nefret söylemlerine ise hukuk devleti çerçevesinde kararlılıkla karşılık verileceği ifade ediliyor.

"Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Bölge" bölümünde, Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta güvenliğini tehdit eden hiçbir terör yapılanmasına müsaade etmeyeceği ilkesi vurgulanıyor. Terörün Türkiye'ye maliyetinin yaklaşık 2 trilyon dolar olduğu belirtilen raporda, terörün sona ermesinin ekonomik kapasitenin güçlenmesini sağlayacağı öngörülüyor. Rapor, terörün kalıcı olarak ortadan kaldırılması için güvenlik tedbirlerinin yanı sıra öngörülebilir, toplumca benimsenmiş ve devletin uzun vadeli hedefleriyle uyumlu bir hukuk çerçevesi oluşturulmasının gerekliliğini savunuyor. Bu çerçevede, müstakil ve geçici bir kanun hazırlanması gerektiği, bu kanunun izleme ve doğrulama mekanizmalarını, hukuki sorumluluğun bireyselleştirilmesini ve ceza adalet sistemiyle uyumlu bir uygulama zemini tesis etmesini hedeflediği belirtiliyor. Son olarak, tasfiye sonrası dönemde demokratik siyaset zeminini güçlendirme, vesayet ve tehditleri ortadan kaldırma ve yüksek standartlı demokrasiye ilerleme vizyonu ortaya konuyor.