News Image

İran’ı korkutan uyarı: Nüfusu 92 milyondan 40 milyona düşecek

Author Image
Yeni Akit
11 saat önce
YoyoFeed Özetledi

İran İçişleri Bakanı İskender Mumini, ülkenin hızla düşen doğum oranları ve artan yaşlı nüfus nedeniyle ciddi bir demografik çöküşle karşı karşıya olduğunu belirtti. Mevcut eğilimler devam ederse, 75 yıl içinde 92 milyonu aşan nüfusun 40 milyonun altına düşebileceği uyarısında bulundu. Mumini, bu durumu ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük stratejik tehditlerden biri olarak tanımlayarak, bunun yalnızca ekonomik değil, sosyal ve yapısal sonuçları olacağını vurguladı. Artan yaşlı nüfusun iş gücü piyasası ve emeklilik sistemi üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti.

Bakan, az çocuk sahibi olmanın bir yaşam tarzı haline geldiğini ve aile yapısındaki sosyolojik dönüşümün göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti. Ekonomik zorlukların doğum oranlarını etkilediğini kabul etse de, çözümün sadece maddi teşviklerle sınırlı kalmayacağını söyledi. 2021'de yürürlüğe giren ve nüfus artışını hedefleyen "Aile ve Gençlik Koruma Yasası", evlilik kredileri, konut ve arsa tahsisi gibi teşviklere rağmen beklenen etkiyi gösteremedi. Resmi verilere göre, yıllık doğum sayısı 2021'de 1,1 milyondan 2025'te 911 bine geriledi. Uzmanlar, 1990-2010 dönemindeki sıkı nüfus kontrol politikalarının uzun vadeli etkilerinin şimdi daha belirgin hissedildiğini ve 2012'de açıklanan 150-200 milyon nüfus hedefine ulaşmanın giderek zorlaştığını belirtiyor.

İran nüfusunun önümüzdeki 75 yıl içinde ne kadar azalması bekleniyor?
Mevcut eğilimler devam ederse, İran nüfusunun 92 milyondan 40 milyonun altına düşebileceği öngörülüyor.
Nüfus düşüşünün ana nedenleri nelerdir?
Nüfus düşüşünün ana nedenleri arasında hızla düşen doğum oranları, artan yaşlı nüfus ve az çocuk sahibi olmanın bir yaşam tarzı haline gelmesi gösteriliyor.
İran'ın nüfus artışını teşvik etmek için uygulamaya koyduğu yasa ne kadar etkili oldu?
2021'de yürürlüğe giren "Aile ve Gençlik Koruma Yasası"nın evlilik kredileri, konut ve arsa tahsisi gibi teşviklere rağmen beklenen etkiyi yaratmadığı ve doğum oranlarındaki düşüşün sürdüğü belirtiliyor.